Kimlik Okuması: Merdivenler

Yazar : Sümeyye Arslan  / İ.D. Bilkent Üniversitesi, Mimarlık 3. Sınıf Öğrencisi

Mimarhane öğrencimiz Sümeyye Arslan’ın kaleme aldığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.

Bu yazıda “Kimlik Okuması” başlığı altında farklı mimari elemanların işlevselliklerinden öte bize ne gibi imkanlar sergilediğini inceleyeceğim. Yazı dizisinin ilkinde tasarımcı için başka, kullanıcı için bambaşka anlam zenginliğine sahip merdivenlerin bizim gözümüzde mimari işlevselliğinin dışında ne olduğunu anlamaya ve anlatmaya çalışacağım.

Mimarlık eğitimindeki teorik derslerde mekânsal nitelikleri tartışırken merdivenlere karşı özel bir ilgim oluştu. Bir alt seviyedeki mekândan bir üst seviyedekine çıkmaktan çok daha fazlasını vaat ediyor aslında merdivenler. Çok daha farklı ve çeşitli mekânsal üretimlere kapı açabiliyor. Tarihte ilk defa merdiven kullanımı diye bir şeyin varlığından şüpheliyim çünkü temel işlevinde merdiven tamamen doğa taklidi bir unsur. Bir biçime, bir forma ve kendine ait bir kimliğe zaman içinde ulaşmış elbette.

Merdivenler; sadece bir mimari eleman olarak baktığımızda dahi insanı hayrete düşürüyor. Bir başka mimari elemanın bu denli kendine has bir terminolojisi var mıdır bilmiyorum. Merdivenlerin neredeyse her bir noktasının kendine ait bir ismi, bir niteliği hatta yeri geldiğinde bir hesaplaması var. Bu taraftan bakıldığında, kimliği çok kuvvetli bir elemandan bahsediyoruz. Kendi varlığını daha tasarımcı tasarım aşamasında iken gösteriyor ve oyunda kendi kurallarını koyuyor.

Tüm bunlarla birlikte merdivenlerin bir mimari elemandan daha fazlası olduğuna inanıyorum. Yeri geliyor, işlevselliğini taçlandırmak için müthiş bir estetik obje haline gelebiliyor, yeri geliyor kullanıcının algısında metaforik bir mekân kurgulayabiliyorlar. Kâh maddi-manevi bir yükselmeyi işaret ediyor kâh negatif bir öğe olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunlarla birlikte, merdivenler her zaman kullanıcıya bir hikâye vaat ediyor.

Bir Geçiş Olarak Merdiven

Yukarıda da bahsettiğim gibi, merdivenleri önce mekân kurgusunu çözümlemek için çözüm aracı olarak kullanıyoruz. Önce onların mimari fonksiyonlarına odaklanıyoruz. Bu çözüm yöntemi ise tamamen doğadan geliyor. Bir kottan bir başka kota geçişi sağlayan eğimleri basamaklandırmak, onların kullanımını kolaylaştırmak ise zaman içindeki tecrübelerimizden.

Sirkülasyonu sağlayan en önemli elemanlardan biri olan merdiven, çözüm zenginliği ile bir mimari projenin değerini de belirleyebiliyor. Mimarların çoğu zaman elinde bulunan mekân ölçülerini ve merdivenlerin ortaya koyduğu oyun kurallarını birbirine uydurmakta zorlandığını biliyoruz. Ortaya çıkan çözümler ise mimarın maharetini gösteriyor. Sağlıklı ve güvenli bir merdiven hesabı basit bir matematiksel hesaplamadan daha fazlasını gerektiriyor çünkü.

Laurentian Library-Staircase

Laurentian Library-Staircase

Peki bir geçiş sağlayan bu merdivenler nereye gidiyor? Sonsuzluğa gitme veya hiçbir yere gitmeme (var(a)mama) potansiyeline sahip olan merdivenlerin kurgusunda amaç hedefe ulaşmaktan geçti artık. Bugünlerde asansörlerin varlığı merdivenleri geri plana attığı için tasarımcıların çok etkili bir vuruş yapması gerekiyor. Bu yüzden merdivenlerin işlevselliğine estetik bir obje olma potansiyelini ekleyerek devam ediyorlar. Bir nevi nesli tükenmekte olan merdivenleri yeniden canlandırıp, cazip hale getirme halidir bu. Merdivenler artık bir hedef vaat etmekten çok bir yere ulaşmayı, bir dolaşım oyununu, bir süreci sunuyor.

Aslında merdivenlerin seyri ilk defa asansörlerle değişmiyor. Ondan çok daha öncesine, Papa VII. Clemens zamanına, Rönesans dönemine gidelim ve Laurentian Kütüphanesi’ni hatırlayalım. Yazının başında merdivenlerin tasarım sürecinde kendi kurallarını ortaya koyduğunu yazmıştım. Laurentian Kütüphanesi ise bir mannerist sanatçı Michelangelo’ya ait. Bu demek oluyor ki ortaya konulan hiçbir kural Michelangelo için bir hudut ifade etmiyor. Aksine her bir sınır bir başka deneyim sahasını doğuruyor. Bu yüzden Laurentian Kütüphanesi vestibülündeki merdivenler bir işlevi nasıl abartıp onu bir heykele dönüştürürüz sorusunun cevabı oluyor. Elbette merdivenler ilk defa estetik değerini bu örnek ile kazanmıyor, ama çok daha farklı mekanlara gebe kalabileceğini bu örnek ile gösteriyor.

Umuma Açılan Merdivenler

Palais Garnier-Staircase

Ne demek umuma açılmak? Daha önce sadece toplumun bir kısmına mı hizmet ediyordu bu merdivenler? Hayır, elbette. Yalnız 19.yyda merdivenler, toplum yaşamında önemli bir rol oynuyorlar. Bilindiği üzere, Barok meydanlar kent yaşamını değiştirmiş ve o vakte kadar alışılmadık bir günlük yaşam rutinine yeni mekânlar açmıştı. Merdivenler de bu yeni günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Her şeyin “görme” üzerine inşa edildiği bir dönem sonrasında “görünme”ye davet eden bu yeni alanlar insanlar için bir sosyal mekân haline geldi. Bunun şüphesiz en büyük örneği de Palais Garnier merdivenleri.

Mimarlık tarihi dersinde Palais Garnier’i işlerken hocamızın şöyle dediğini hatırlıyorum, “Biraz sonra izleyecekleri gösteriden önce, merdivenler toplumsal bir tiyatro sahnesine dönüşüyordu. İnsanlar sahnedeki performanstan önce kendi performanslarını burada, bu merdivenlerde gösteriyorlardı.” Görme fiilinden önce görüneni oynamaya kapı açan bu merdivenler, sosyal bir mekânın oluşmasına el veren çok keyifli bir nokta değil midir?

Hiç şüphesiz merdivenlerde sadece aşağı yukarı hareket etmiyoruz. Merdivenler birer “karşılaşma” alanı. Tanıdığımız, tanımadığımız insanlarla karşılaşıyor hatta merdivenin tam ortasında durarak sohbete dalıyoruz. Bazen bir binanın önündeki -dar olsun, geniş olsun- merdiven basamaklarında oturuyor, kimi zaman arkadaşlarımızla orada vakit geçiriyoruz. Artık mahrem alana giden bir yoldan ziyade, toplumsal yaşamın bir parçası, toplumsal üretimin gerçekleştiği bir mekân haline geliyor merdivenler.

Yükseğe, En Yükseğe Çıkan Merdivenler

Pieter Bruegel the Elder- The Tower of Babel

Merdivenin manevi anlamda yükselmeyi sembolize ettiğini biliyoruz. Yalnız göklere çıkan her basamak bizim için doğruyu ya da iyiliği mi gösterir?

Merdivenler pozitif ve negatif bir metafor olarak sıkça mitlerde, filmlerde ve kutsal metinlerde kullanılır. Negatif imge olarak, Kur’an-ı Kerim ’da (Kur’an-ı Kerim’de bu hikâye daha farklı bir şekilde Mısır’da geçer ama mesaj aynıdır) ve İncil’de geçen Babil Kulesi menkıbesi en uygun örnek olabilir sanıyorum. İnsanlığın küstahlığını ve Tanrı’ya ulaşma kibrini anlatan bu hikâyede, merdiven (kule) insanın kendi kibrine çıkan ve hüsrana uğrayacağı bir noktaya vardıran araçtır.

Öte yandan, İncil’de bir merdiven daha vardır ki hayrı müjdeler: Hz. Yakub’un merdiveni. Bu menkıbede ise sembolik anlamda bir dizi olaylar silsilesi vardır ve her bir olay merdivenden inen ve çıkan bir dizi melekle anlatılır. Göğe uzanan bir merdivende inip çıkan melekler, Hz. Yakub’a gelecekte yaşanacak bütün olaylar hakkında bilgi verirler. Bu anlamda merdivenler, pozitif bir metafor olarak, kişinin manevi yükselişiyle ve ilmi ledün ile ilişkilendirilir.

                             

Jacob’s Ladder-William Blake                                                                    Philosopher in Meditation-Rembrant

Gattaca- Andrew Niccol

Gattaca- Andrew Niccol

Bu metaforik mekân üretimi ile merdivenler, filmlerde de sıkça kullanılır. Özellikle karakterlerin iç dünyasını yansıtmada yönetmenlerin sıkça kullandığı bir mimari elamandır merdivenler. Ayrıca filmlerde çok ilginç tasarıma sahip merdivenler de görmek mümkün. Örnek olarak, insan DNA’sı ile ilgili bir film olan Gattaca’da gördüğümüz merdiven verilebilir.

Veya bir önceki başlıkla da ilişkili olarak, Truman Showun son sekansında gördüğümüz merdiven kullanımı da örnek olarak gösterilebilir. Filmde, Truman’ın artık hakikate ulaşması için birkaç basamak yukarıda olan kapıyı açması gerekecektir. İlme, hakikate, yükselerek ulaşacaktır.

Truman Show-Peter Weir

Doğrusu “filmler ve merdivenler” başlığı altında yüzlerce örnek üzerine konuşabiliriz. Bu da hiç şüphesiz merdivenlerin sembolik anlatımının ne denli güçlü olduğunu gösterir. Merdivenlerin kimliğinin bu denli zengin olması, onların bir yerden bir yere geçişi sağlamaktan daha çok, insan algısında çeşitli mekânlar ve anlamlar üretebiliyor olmasından kaynaklanır. Tasarımcıyı zorlayan ama bir o kadar da davetkar kimliği ile tasarımcıya çeşitli alternatifler sunan merdivenler, şüphesiz bir basamaktan çok daha fazlasını anlatıyor bizlere. Bir hayretle çevremizdeki merdivenlere dikkat kesilme ümidiyle…

[st_tag_cloud]